related Results

• akraba (n.)
  قرابة
  more ...
• hısımlık
  قَرَابَة
  more ...
• akrabalık (n.)
  قرابة
  more ...
• yakınlık
  قرابة
  more ...
• yakınlık
  اَلْقَرَابَة
  more ...
• kuzen (n.)
  ذو قرابة بعيدة
  more ...
• nesep yakınlığı
  قرابة النسب
  more ...
• yakınlık göstermek
  أبدى لَهُ القَرَابَة
  more ...
• yakınlık göstermek
  أحس القَرَابَة
  more ...
• bağımsızlık
  صِلَة
  more ...
• ilgi
  صِلَة
  more ...
• ilinti
  صِلَة
  more ...
• irtibat
  صِلَة
  more ...
• sıla
  صِلَة {ج صِلاَت}
  more ...
• bağcı
  صلة
  more ...
• bağlantı (n.)
  صلة
  more ...
• dernek (n.)
  صلة
  more ...
• cemiyet (n.)
  صلة
  more ...
• bağ (n.)
  صلة
  more ...
• tahvil (n.)
  صلة
  more ...
• akrabalık (n.)
  صلة
  more ...
• kavşak (n.)
  صلة
  more ...
• kravat (n.)
  صلة
  more ...
• ilişki (n.)
  صلة
  more ...
• kurum (n.)
  صلة
  more ...
• akrabâ ziyâreti
  صلة الأرحام
  more ...
• irtibat (n.)
  صلة وثيقة
  more ...
• ilgili (adj.)
  وثيق الصلة بالموضوع
  more ...

Examples

• Akrabam değil, sadece...
  ليست بيننا صلة قرابة
• Kan kaybından ölecek.
  صلة القرابة ليست كافية
• Sen söyleyince daha bir anlamlı oluyor.
  صلة القرابة تعني الكثير
• Bunu senden duymak, çok anlamlı.
  صلة القرابة تعني الكثير
• Akrabalığımız yok.
  لا توجد صلة قرابة
• Hepimiz akraba mıyız?
  ما صلة القرابة بيننا؟
• Aynı türden miyiz?
  أتربطنا صلة قرابة؟
• Kabul edilecek.. - Tamam, kabul edilse çok iyi olur Ari!
  يُستحسن ذلك - !لديه صلة قرابة -
• Hepinizin akrabası ve kan bağınız var.
  .صلة القرابة والحكم المطُلق لجميعكم
• Akrabam değil, sadece...
  ليست بيننا صلة قرابة انه